SEYAHATLER

6 Oca 2025

Bir Mühendislik Harikası: Atatürk Barajı

"Türkiye’nin en büyük hidroelektrik santrali: Atatürk Barajı"

Blog cover image

Gerçekten bir mühendislik harikası. Çok özel alanları gezme şansı edindiğim Türkiye’nin en büyük barajına Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün ismi layık olurdu. Açılışı 1992 yılında yapılan barajın adı 1981 yılında Atatürk’ün 100. doğum yıl dönümü olması nedeni ile Atatürk Barajı olarak değiştirilmiş (ilk adı Karababa Barajı’dır).

Atatürk Barajı Fırat Nehri üzerinde kurulu bir hidroelektrik santraldir (HES). Fırat Nehri üzerinde 5 adet baraj aynı hat üzerinde kurulmuştur. Fırat Nehri’nin Türkiye’deki hattı üzerinde aynı su tekrar tekrar 5 barajın tribünlerini döndürür ve her defasında enerji üretilir. Bu sayede Keban Barajı’nda yolculuğuna başlayan su Karkamış Barajı’nda da elektrik ürettikten sonra Suriye’de yoluna devam eder. Suriye ve Irak’ı dolaşan su Basra Körfezi’ne dökülmektedir. Fırat nehri üzerine Türkiye’de kurulu 5 baraj bulunduğu gibi nehrin devamında Suriye’de Tabka Barajı ve Irak’ta Haditha Barajı bulunmaktadır. Bu sayede toplamda aynı su 7 kez elektrik üretimi sağlamaktadır ve üç ülkeye hayat vermektedir.

Atatürk Barajı’nda tanesi 640 ton olan 8 adet türbin jeneratör bulunmaktadır. Devasa büyüklükteki bu türbin jeneratörler su yüksekliğin en az 133 metre olması durumunda elektrik üretebiliyorlar. Maksimum izin verilebilen su yüksekliği ise 542 metre.

Atatürk Barajı’ndaki su seviyesi 542 metrenin üzerinde olduğunda tüm türbin jeneratörleri devrede olup enerji üretilir ve bir yandan da su baraj kapakları aracılığı ile boşaltılır (dolusavak kapakları). Ancak dolusavak kapakları kuruluşundan itibaren sadece 2 defa kullanılmış edindiğim bilgiye göre. Yetkili kişilerin söylediğine göre 5 barajdaki bu potansiyelin tamamının serbest bırakılması durumunda Suriye’nin büyük bölümü sular altında kalabilir, bu yönü ile de barajlarımız ayrıca stratejik güç sağlamaktadır.

Suyun yükseklik farkını kullanarak aktığı borulara gelince… Bu boruların adı cebri boruları. Cebri boruları hiç ama hiç hayal edebildiğim büyüklükte değiller. 6,60 ile 7,25 metre arasında değişken çapa sahip cebri borularının içerisinden iki katlı yolcu otobüsü geçebilir. Hem de rahatlıkla.

Bu boruların tanesinden saniyede 175 metreküp (175 ton) su geçmekte. 8 adet türbin jeneratör aktif olduğunda saniyede 1400 metreküp su geçebiliyor (tam kapasitede). Bu boruların toplam uzunluğu yaklaşık 5 kilometre olup yaklaşık 27 ton toplam ağırlığı var. Boruların yanında ne kadar küçük kaldığımızın resmi :)

Her bir jeneratöre bağlı bir cebri borusu bulunmaktadır. Cebri borularından akan su türbin jeneratörlerinden geçtikten sonra suyun altına doğru verilerek dışarı atılmaktadır. Benim orada olduğum zaman 2 adet türbin jeneratörü aktifti ve suyun türbinden geçtikten sonra su altına aktarılması sırasında oluşan manzarayı aşağıdaki videoda paylaşıyorum.

Cebri boruları ve jeneratörleri ziyaretimizden sonra yönetim harekât merkezindeki yetkili mühendis ile buluştuk. Devasa ekranlarda anlık olarak tüm bilgileri görebildikleri ve tüm sürece müdahale edebildikleri bu odada bazı bildiler edindim. Enerji depolanabilir olmadığı için, anlık olarak trafo merkezlerinden tüm Türkiye ile paylaşıldığı için ihtiyaç kadar enerji üretiliyor. İhtiyaç duyulan enerji tahmini ise bir önceki gün bu merkeze iletiliyor. Bu merkezde bu doğrultuda ayarlamalar yapılarak planlanan kadar elektrik üretiliyor.

İlk kurulduğu yıllarda ülkemizdeki toplam enerji ihtiyacının %10-%11'ini karşılayan Atatürk Barajı, artan enerji talebi nedeni ile şu an %2,5 oranında enerji ihtiyacımızı karşılıyor. Fırat nehri üzerindeki 5 barajımızın toplam enerji tüketimindeki yeri ise %8 bandında dolduğu bilgisini aldım. Atatürk Barajı ilk yatırım maliyeti 4 milyar dolardır ancak bu maliyeti 2 yılda karşılamış ve her yıl ortalama 2 ile 2,5 milyar dolar arasında bir değerde enerji üretmiştir.

Atatürk Barajı’nın tek görevi elektrik üretimi değildir. Bölgede sulama ihtiyacının yoğun olduğu kuraklık dönemlerinde sular enerji üretimi için türbinlere değil, tarlalara ve sulama arazilerine akmaktadır. Bu nedenle planlanan kadar elektrik üretimi çok önemlidir. Planlanan tüketimden fazlası üretildiğinde tarım arazilerinin hakkından çalınmış oluyor.

Ayrıca çok fazla miktarda balık popülasyonu gözlemlediğim için yetkililere bunun nedenini sordum. Balık Üretim Tesisleri aracılığı ile yaklaşık 10 milyon yavru balık geçtiğimiz sene Atatürk Barajı’na bırakılmıştır. Bu balıkların 3 milyonu ise endemik tür olan Şabut türüdür. Bu sayede yöre halkına alternatif geçim kaynağı sağlanması hedeflenmiş. Yetkililerin bildirdiğine göre baraj yapılmadan önce 170 kg kütlesinde, geçen senelerde ise 70 kg kütlesinde devasa balıklar yakalanmış. Aşağıdaki balık Atatürk Barajı’nda yakalanan 30 kg’lık bir balık. 170 kg olabilecek balığı siz düşünün artık :)

Sonuç olarak, Atatürk Barajı başta olmak üzere diğer dört barajımız ile bölgenin tarımsal sulamasına, elektrik üretimine, bölge turizmine ve Türkiye ekonomisine katkı sağlanmaktadır. Ülke için yapılan kuşkusuz en değerli yatırımlardan biri olan Atatürk Barajı’nı görmenizi kesinlikle tavsiye ediyorum.

Fazla merak iyidir.
Takipte kalın!

Fazla merak iyidir.
Takipte kalın!

Fazla merak iyidir.
Takipte kalın!